2 Nisan 2009 Perşembe

iç huzuru...

Bugün başımdan geçenleri, nisan ayının bana getirdiği sürprizleri eginin yerinde ayrıntısı ile anlattım. Ama orda yazmayı unuttuğum daha doğrusu yazının sonlanması gerektiği bir an oldu ve bir olayı yazamadım. Onu da buraya yazayım dedim...
Bugün muhtara gittim, gözümde sevinç gözyaşları ile, yeni işim için ikametgah almaya, orada da işimi çabucak halledip tam çıkıyordum ki karşı odadaki sağlık ocağının kapısındaki tabela ile göz göze geldim. Tabelada "Organ Bağış Birimi" yazıyordu. Organ bağışı o kadar uzun zamandır aklımda olan, ama nereye başvuracağımı bilmediğim, belki de ertelediğim, asıl iş olarak edinmediğim ama heeep istediğim bir şeydi. Girdim, formumu doldurdum, kartımı aldım. Evet bir gün başıma bir şey gelecek olursa, bu birilerinin işlerine yarayabilecek. İçeride bulunan bir hasta benim organ bağışı ile ilgilendiğimi duyunca seslendi bana, bu gece öyle bir huzurla uyuyacaksın ki inanamayacaksın dedi. Saat o kadar geç oldu ki iyi uyuyacağım kesin ama huzurlu olacağına da eminim :) Gerçekten kendimi iyi hissettim kartımı elime alınca. Formda şöyle bir bölüm var, "beyin ölümünüz gerçekleştiğinde iletişime geçilmesini istediğiniz kişi" ben de oraya ablamın adını yazdırdım. O hayatımızdaki her sağlık olayı ile ilgili ya, akşam telefonda konuştuğumuzda ona söylemeyi unuttum, sonra tekrar arayıp
-Özlem Abla bugün organlarımı bağışladım, eğer beyin ölümüm gerçekleşirse seni arayacaklar dedim.
Nasıl ne diyorsun sen o nasıl laf hayırdır intiharı mı düşünüyorsun diyip bayağı bir dalga geçti benimle böyle şey denir mi, hem de bunun için aranıp denir mi diye, annemi arayıp söyleyeyim mi dikkat etsin sana diye:))
Hayıır hayııır hiiiç öyle bir niyetim yok, hazır şansım dönmüşken, işimi bulmuşken aklımdan geçecek son şey bile olmaz merak etme, iyiyim ve adi polly olarak yeniden sahnelerdeyim:))
organ bağışçısı
egi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder