23 Mayıs 2009 Cumartesi

LEYLAAAAAA

Çok renkli bir kadın.
İsmi Leyla.
Çok tatlı üstelik süper güzel resimler de yapıyor.
Cam gibi gözleri var.
Seviyorum Leyla'yı ben.
Siz de tanıyın,sevin isterim.
Üstelik yaptıklarını belki birilerinede hediye edersiniz.
Ne dersiniz?
http://www.leylakonuk.org



Özi

20 Mayıs 2009 Çarşamba

Bekir Coşkun yazmış....

Kadınlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde 'yetim-öksüz' kalan çok olur.
Mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle saklanmış küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler...
Çekmecenin dibinde artık kimsesizdir eski tarak.
Sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştır tabaklar.
Bir kadın gittiğinde hep suyu unutulur saksıların.
Sık sık boynunu büker 'sarıkız'.
Teki kalmış o eski bardağın anlamını bilen olmaz, değerini kimse anlayamaz krom hac tasının.
Balkon artık sessizdir.
Koridor kimsesiz.
(.......)
Bir kadın gittiğinde...
Bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci...
Bir anne gider...
Bir dost...
Bir arkadaş...
Bir sevgili...
Ne çok kişi yok olur aslında, bir kadın gittiğinde..."
"...Hep böyle olur; bir kadın gittiğinde; övgüler, uyarılar, yakınmalar, dualar yetim kalır.
Kapı eşiğindeki 'Dikkat et...'ler duyulmaz, annesi gitmiştir 'geç kalma...'nın.
Kadınlar, arkalarında büyük boşluklar bırakarak giderler.
Bir kadın gittiğinde pek çok kişi gitmiştir aslında. Ve bir kadın gittiğinde pek çok 'yetim' bırakmıştır arkasında..." BEKIR COSKUN

9 Mayıs 2009 Cumartesi

silmiş...

silmiş, silebilmiş, çözümü kendince bulmuş, bu kadar kolaymış, değerim bu kadarmış, verilen değerin karşılığı buymuş, en kolay yolu buymuş, bu bir kurtuluşmuş, her şey bu kadar kolaymış, buraya kadarmış...
silinmiş
egi

8 Mayıs 2009 Cuma

son...

devamı yokmuş, hepsi buraya kadarmış gibi görünüyor şu anda...
ona gittim, ama onsuz geri döndüm, değişen bişi yok...
aslında değişen çok şey var, o artık onda olduğumu biliyor ama sadece o kadar...
sanırım artık onda değil sonda olmak zorundayım...
buraya kadarmış, hepsi bu...

7 Mayıs 2009 Perşembe

devam...

...hadi devamı da gelsin, bi hafta oldu o geldi, şimdi sıradaki yaşanacaklar gelsin, hepsi yaşansın, yaşatılsın, mutlu olunsun birlikte, sonsuz olunsun, heyecan duyulsun...
...devamını umut ediyorum, bekliyorum, istiyorum ve ona gidiyorum...
umuda yolculuk
egi

3 Mayıs 2009 Pazar

pazar ne yazar :)

Özicim mercumek tanesini boş bırakma dedi yazıyorum :))
Pazar pazar gene çalışıyorum, kimileri gezmekte, kimileri uyumakta, kimileri Bursalarda, kimileri yeni insanlarla tanışmakta, ben burdayım...
Yoğun bir gün değildi ama burda tıkılıp kalmak, boş oturmak ya da hep aynı şeyleri yapmak sıkıcı oluyor, zaten hava da bir öyle bir böyle. Hava kapalıyken insanın çalışası da olmuyor ama gel gör ki hava güzel olunca hiiç olmuyor, acaba çalışmamak için mazeret mi arıyorum :) Ama haftasonu olunca hele de günlerden pazar olunca iyice korkunç oluyor iş yerinde tıkılıp kalmak!
Bütün yaz nasıl böyle geçer? Zaten bu pazar canım başka şeylere de takılı, bir türlü bitmek bilmedi gün, bitse de kurtulsam...
Falcı bacının söyledikleri de kafamı karıştırdı zaten, iyice beklentilerim arttı... Bir hafta 10 güne kadar hayatımda değişiklikler olacakmış, dört gözle bu değişiklikleri bekliyorum, istiyorum, bekliyorum, istiyorum, bekliyorum, istiyorum...
Fala inanma, falsız kalma ama UMUT ET! İSTE! BEKLE! ya da bekleme SEN GİT!
Aaa bir de bugün yaşadığımız komik bir olay var onu da anlatayım: bizim ofiste 3 bayanız çalışan, bugün kapımızda ciceksepeti.com arabası durdu. 3ümüz de acaba kime geldi diye bakakaldık. Daha önce kuzenlerim bana çiçek yollamıştı, onun ertesi günü de yan masadaki arkadaşa gelmişti, 3. arkadaş her gün burda olmuyor onun bir beklentisi bile yoktu ama çiçek tabii ki ona çıktı :)) 11 kırmızı gül... internetten anlamına baktım "hayatımda en çok seni seviyorum" imiş...
bize kimse göndermeyecek mi?? ben de istiyoruuuuum!!!
11 kırmızı gül isteyen
egi