11 Mart 2009 Çarşamba

dolu dolu gözlerim....

Beni bugün delirten kadına bu satırlarım...
Levent Adliyesinin içindeki PTT'de çalışan,
Hareketlerinden salla başını al maaşını mantığıyla çalıştığını düşündüğüm,
Halden anlamayacak kadar kötü kalpli olan insan müsveddesi.
Pul almam gerekirken PTT'nin kapalı olduğunu görüyorum.
Açılmasına ise 45 dakika var daha.
Benim mücadelem ise zamanla.
Olabildiğince çabuk olmalıyım ki
Yarım gün izin aldığım bu günde bütün işlerimi halledebileyim.
Burdan çıkıp doktora yetişmeli birde...
Üstelik sabahtan yöneticimle koskoca bir senenin değerlendirmesini yapmışım.
Gerginim de hafiften.
Bir de dünyanın yolunu gelmişim binbr zahmetle.
Normalde 13.30'da açılıcak olan PTT'nin içinde 2 hatun var.
Tamam öğle tatilleri ve belli ki dışarı çıkmamışlar.
Muhabbet edip gülüşüyorlar,kapının arkasında.
Camı tıklatıyorum.
Biri kafasını kaldırıp kapalı kapalı diye bağırıyor
Anlamıyormuşum gibi.
Ben ağzımı açamadan arkasını dönüyor gülmeye devam ediyorlar.
Aradan zaman geçiyor dolanıyorum oralarda.
Yine gidiyorum camın önüne bu sefer diğer uyuz benimle göz göze gelmemek için kafasını neredeyse masanın altına sokuyor.
Benimle bütün bağlantısını kesmeyi tercih ediyor.
Oysaki eğer iyi niyetli biri olsa sadece pul alıcam
Onu uğraştıracağım bişey de yok.
Ve bana mesaisi dışında yardımcı olduğu içinde oturup teşekkür maili atıcam.
Üstelik günümü de güzelleştiricek.
Nasıl bir iş anlayışıdır bilmiyorum bu.
Zaten şirket dışında olsa anlarım ama karşımda muhabbet ederken
İnsan yerine koymamaları çok canımı yakıyor.
Davul gibi gerilen sinirlerim daha fazla dayanamıyor
Ve o kristal taneleri bırakıyorum farkında olmadan.
Sonra da kapının önünde dikiyorum gözlerimi o uyuz kadına.
Bu sefer ben pis pis bakmaya başlıyorum.
Benimki nerdeyse başını kuma gömücek o kadar.
Masanın arkasında küçülüyor da küçülüyor.
Oysa benim gözümde çoktan küçüldü bile.
Aynı şehirde yaşadığım,aynı dili konuştuğum
Üstelik hemcinsim olan biri nasılda hayatımı zorlaştırıyor.
Bu yazıyı tesadüfen okuyup rahatsız olmasını istiyorum şuanda.
Acaba ben miyim diye aklından geçsin istiyorum.
Ama o vurdumduymazlıkla nasılsa kendine konduramaz eminim buna.
Zaten adliyede olma nedenimde ilginç.
Aylardır başıma bela olan ve mahkemelik olduğum fotoğraf makinem için evrakları bırakmaya gitmişim.
Yarın mahkeme var.
Bu makineyi aldığımdan beri sorun üstüne sorun yaşattı bana.
Bu kadar sorun çıkartan bir makineye pul almakta sorun yaratıyor işte.
Lehime sonuçlanan mahkemeye itiraz eden firma ,parayı ödememek için bana karşı dava açıyor.
Bu işle uğraşmaktan zaten sıkıldım.Ama bu kadar uğraşmışken de peşini bırakmaya niyetim yok.
Güveniyorum adalete.
Ya da güvenmek istiyorum.
Tekrar lehime sonuçlanmasını istiyorum yarın ki davanın.
Ahh bir lehime sonuçlansa da bende anlatsam herkese,
Her yere yazsam,müşteri memnuniyetsizliğimi nasılda olumluya döndürdüğümü.
Sizde hakkınızı arayın desem herkese.
Off ne doluymuşum be yetsin artık.
Bir de Zuhal çalıyor arka fonda.
Ankara'da aşık olmak zor iki gözüm diyor.
Neden zor ki?
Var mıdır nedenini bilen...


Özi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder